4074 sonuçtan 1-48 arası gösteriliyor

Görünüm 24 48 72

Barış Manço Hal Hal – 2 Plak

655,00 TL

Bunları icat kronolojisine uygun sırayla inceleyelim:

– 78 devir, halk arasındaki yaygın adıyla “Taş Plak”, plakların atası olarak kabul edilir. Bunların çap ölçüleri biraz daha küçük olmakla birlikte 12 inçe yani 33’lük plaklara yakındır. Yaklaşık çaptaki diğer plaklara göre malzemelerinin sertliği, ağırlığı ve ses izlerinin daha seyrek olmasıyla ayırt edilirler.

78 devir plaklarda esneme olmaz; darbe aldıklarında yüzeysel atma yapabilecekleri gibi hammadde özelliğine bağlı olarak çatlama yapmayıp çok çabuk kırılırlar. 78 devirlik bir plağın her iki yüzünde birer parça kayıtlıdır. Bu yönleriyle 78 devirler, 45 devirlik plaklara benzerler. 78 devirlerin ana çalma araçları manuel veya elektrikle çalışan gramofondur. 78 deviri destekleyen pikaplarla da bunları dinlemek mümkündür.

– 16 devir, pek az üretilmiştir, hatta ülkemizde piyasada da pek görülmez.

– 33 devir, 33’lük veya diğer adıyla “uzunçalar (Logplay, LP), çap ölçüsü olarak 12 inçe uygundur. Çapı 7 inç olup deviri 33 olan plaklar da vardır ancak bunların

sayısı daha azdır ve bunlara da “EP (Extended Play)” adı verilir. 33 devir LP’lerin her iki yüzünde ortalama beşer parça kayıtlıdır, bu plaklara bu sebeple uzunçalar da denmektedir. 33’lük EP’lerde ise genelde her iki yüzde ikişer parça bulunur.

LP’ler genelde bir sanatçının bir tam albümünü içerir. (Bu yönleriyle teyp kasetlerine benzerler.) Bu plaklar üç yanı kapalı, sağ taraftan açık, kartondan üretilmiş bir albüm muhafazasının içinde ayrıca, iç zarfı diyebileceğimiz, beyaz renkli kâğıttan bir koruyucu kılıfla piyasaya sürülmüştür.

Karton albüm muhafazalarının yana doğru açılır kapaklı olanları da vardır. 33 devir plaklar elektrikle çalışan pikaplarda çalınır.

45 devir, yani 45’lik, 7 inç çaplı olarak karşımıza çıkar. Deviri 45 olup çapı 12 inç olan plaklar da vardır ancak bunlara 45’lik değil “maxi single” denir. Bu tarz plakların üretimi Türkiye müzik piyasasında pek tutulmamıştır. Belki de bu yüzden “maxi single”lara Türkçe bir isim konulmamıştır. 45’lik bir plağın her iki yüzünde birer parça kayıtlıdır.

Doğrusu plaklar içinde en çok bulunanı bunlardır. Bazı 45’liklerde tıpkı EP’lerde olduğu gibi her iki yüze ikişer parça kaydedilmiş olduğu da görülebilir. Bunlara genelde “mini LP” adı verilmektedir. 45’likler deliksiz veya göbek etiketi çapında tek veya çift yüzünden delikli “firma kapağı”, “ortak kapak” veya “orijinal kapak” adı verilen fakat hepsi kâğıttan üretilmiş zarf biçiminde kare kapaklar içinde bulunurlar. F

irma kapağı, üretici firmaya ait bilgileri üzerinde bulunduran kapaktır, bir firmanın farklı sanatçılarına ait çok sayıda plakta kullanılmış olabilir. Ortak kapak, bir firmanın bir sanatçısına ait, genelde ön yüzünde sanatçı resmi, arka yüzünde sanatçının çıkmış plaklarının listesini bulunduran ve sanatçının birden fazla plağını piyasaya sürmekte kullanılmış kapaktır.

Orijinal kapak ise bir firmanın bir sanatçısının bir 45’liği için basılmıştır ve ön yüzünde sanatçı resmi ile birlikte 45’liğin içeriğini de gösteren kapaktır. 45’lik kapakları, kâğıttan üretilmiş olmalarına bağlı olarak çok çabuk yıpranır ve kaybolur.

Bu yüzden piyasada mevcut 45’liklerin çok büyük bir bölümü kapaksızdır. 45’lik plaklar tıpkı 33’lük plaklar gibi pikaplarda çalınır.

Tabii, 45 veya 33 devir plağı çalarken pikabın devir ayar düğmesini uygun konuma getirmeyi unutmamak gerekir.

Plak; PVC’den üretilen, her iki tarafına da kayıt yapılabilen dairesel bir ses depolama birimi. Pikap veya gramofon denilen cihazlarda okunarak, üzerine kaydedilmiş ses izleri dinlenebilir. İlk plaklar 1880’lerde ortaya çıkmaya başladı.

Bu dönemlerde ebonit denilen oldukça kırılgan ve sıkıştırması zor malzeme kullanılmaktaydı. 1890 ‘ların sonlarına kadar bu malzemeden yapılmış plaklar kullanıldı fakat Berliener tarafından geliştirilen yeni bir plastik maddenin kullanılmasıyla kırılganlığı önlendi.

Ayrıca yine bu yıllarda farklı üreticiler tarafından farklı çaplarda üretilen plakların yerine ilk standartlarda kabul edildi. Böylelikle genel olarak 78’lik denilen aslında dakikada 78,26 devirlik plaklar standart hale geldi. Türkiye’de o dönem için bu yeni üretim teknolojisi ile üretilmiş plaklara taş plak adı verilmektedir. Ayrıca bu yıllarda 16 devirlik bir plak da ortaya çıkmış, fakat pek tutulmamıştır.

Aradan geçen yıllar boyunca plak kaydı teknolojisinde çok sayıda yenilik ortaya çıkmasına rağmen plakların yapısındaki asıl değişiklikler 20. yüzyılda olmuştur. Özellikle 78 devirlik plaklarda sadece 4 dakika civarında kayıt yapılabilmesi ve kırılgan olmaları çeşitli arayışları ve araştırmaları hızlandırmaktaydı. işte bu nokta da Amerikan Columbia firması tarafından yapılan çalışmalar sonucunda 33’lük tabir edilen plaklar ortaya çıktı.

Bu plakların gerçek devirleri 33 1/3 devirdir. Türkiye de genel olarak uzunçalar olarak adlandırılmaktadırlar. Bu plakların üretiminde özel bir plastik reçine kullanılmaktaydı. Bu sayede kolaylıkla kırılmaları önlendi ayrıca gelişen kayıt teknolojisinin de yardımıyla gürültü oranları düşürülerek, müzik kalitesi de büyük ölçüde artırıldı.

33 devirlik plakların hemen ardından 1949 yılında Victor şirketi tarafından 45 devirlik (45’lik) plakların ortaya çıkması ile genel anlamda formatın gelişimi tamamlanmıştır.

CD, DVD ve medya kartı gibi ses ve görüntü kayıt ortamlarının icadı ile plakların kullanımı büyük oranda azalmıştır.

İlk olarak yazımıza plak nedir, sorusu ile başlamak istiyorum. Plak teknik yollarla üzerine ses kaydedilen ve pikapta ya da gramofonda bu sesleri yeniden dinlemeye olanak veren, genellikle plastik yapılı, yuvarlak biçimli nesne.

Genel anlamda çok iyi ses kalitelerine sahiplerdir. 1970’lerin başlarında plak üretimini ucuzlatmak için RCA Victor, daha ince ve kalitesi biraz daha düşük plaklar üretmiştir. Bu üretim tekniğine Dynaflex adı verilmiştir. 1970’lerde ayrıca audiophile (yüksek kaliteli ses) dinleyicilere yönelik, direct – to – disc teknolojisi kullanılmıştır.

Bu teknoloji ile plağa kayıt esnasında kullanılan ara kayıt mecrası olan manyetik teyp kaldırılmış, kayıtlar direkt olarak master disk’e (master plak laquer) yapılmıştır. 1980’lerin başında, audiophile (yüksek kaliteli ses) dinleyicilere yönelik başka bir format olan DBX-encoded plaklar üretildi. Bu format o zamanın hiçbir standart plak pre amfisi ile uyumlu değildi.

Gelişmiş DBX gürültü düşürücü (noise reduction) ve dinamik alanı genişletici kodlama ve de-kodlama sistemine dayanan bu formatın ömrü, CBS tarafından geliştirilen CX formatı kadar kısa ömürlü olmuştur. 1970’lerin sonları ve 1980’lerde ise, gelişen plak kesim (Vinyl Groove Cutting) teknolojileri sayesinde, kaydedilen sesin dinamik alanı genişletilmiş ve iç ses titreşim bozulması (distorsion) miktarı en aza indirilmiştir.

Bu yeni tekniklerle üretilen plaklar, CBS Discomputer ve Teldec Direct metal baskı adı altında piyasaya sürülmüştür.

Plaklar üzerine ses işlenmiş madeni veya plastik levhalardır. Plak ilk defa Thomas Alva Edison tarafından yapılmıştır. Edison bu iş için ince bir kalay levha kullanmıştı. Daha sonra bu kalay levhanın yerini balmumu karışımından silindirler almıştır.

Bugünkü plaklar ise Berliner tarafından gerçekleştirilmiştir. Bugün plaklar özel stüdyolarda doldurulur. Bir mikrofon aracılığı ile elektrik araçları ile sesler kaydedilir. İlerleyen teknik sayesinde artık kırılmaz olanların yapılması da mümkün olmaktadır. Plaklar çaplarının “inç” üzerinden ölçümü veya dakikada attıkları devir sayısına göre iki farklı şekilde sınıflandırılır.

Yurt dışında daha çok çap temelli sınıflandırma geçerlidir. Ülkemizde ise sınıflandırma ve isimlendirmede devir esas alınmıştır. Basitçe her iki sınıflandırmaya bakmak plak çeşitlerini anlamak için yeterli olacaktır. Önce çap temelli sınıflandırmaya bakacak olursak plakların 7 inç (yaklaşık 17,5 cm) ve 12 inç (yaklaşık 30 cm) çaplı olmak üzere iki gruba ayrıldığı görülür.

Plaklar devirleri ne olursa olsun kullanım amaçlarına (müzik, eğitim, reklam…) göre bu iki ölçüden birine göre veya bunlara yaklaşık olarak üretilmiştir. İlk zamanlarda görülen silindir, birçok değişikliklerden sonra, bugün bildiğimiz plak biçimini almıştır.

Bir süre kalay silindir yerine balmumu karışımından yapılmış silindirler kullanıldı. Diyaframa saplanmış safir uçlarla bu silindir üzerine çizgiler çiziliyordu. Daha sonraları silindirin yerini, Berliner’in bulduğu plaklar aldı.

Plaklar özel stüdyolarda doldurulurdu. Sesler mikrofonla, elektrik araçlarıyla kaydedilirdi.

Eğer bir pikap satın aldıysanız zevkinize göre zengin bir plak çeşidine sahip olmanın zamanı gelmiştir.

Plak fiyatları en uygun bütçenize göre binlerce çeşit ürün ve farklı müzik tarzlarında yeni basılmış plaklara sahip olabilirsiniz. Ses kalitesinde olan farklılık sizi mutlu etmek için yeterli bir sebeb olacaktır.

En değerli sanatçıların plakları bunlara örnek olarak Barış Manço, Cem Karaca, Zeki Müren ve Ajda Pekkan gibi daha ismini sayamadığımız yüzlerce sanatçının plakları basılmakta. En uygun fiyat fiyatları ile online siparişlerinizde size özel indirimler ve hediye kuponları bulacaksınız.